Nedir Bu Doyumsuzluk?

       Ortaokul yıllarında ünlülerin röportajlarında geçerdi hep. Kimisi hiç hırslı olmadığını söyler kimisi de geldiği konumunu hırsına bağlardı.
 Ben de hırslı olmayanlara söylenirdim içimden. "Hırsın olmazsa nasıl yükselirsin biraz hırs yapsana daha çok para kazan, ünlen" diyerek..
Nasıl bir şeydir ki küçücük çocukken beyinlere işleyen ve zamanla ölüme kadar sıkı sıkıya bir insana tutunan.

Ergenliğe yeni girilen yıllarda çevredeki karşı cinsin ilgisi ile başlar kimi zaman. "Peşimden şu kadar insan koşuyor, bu kadar insandan teklif aldım." Ben süperim. En güzel/yakışıklıyım.. Kimi insanlar da çocuklamızın yarış atı yapıldığı bu günlerde; "Bu okul olacak hayır bu okulu kazanamazsam hayatım mahvolur." Şeklinde başlayan cümleler ile gece gündüz ayrımı yapmadan stres ile ders çalışılan günler. Kimi zaman stresin kimi zaman hırsın kazandığı okullar. Bununla da bitmeyen; sırf servetine servet katmak için yapılan hileler, cambazlıklar...

Bir insanın aklı ve gücü zaten belli değil midir?
Nedir bu doyumsuzluk? Nedir bu durmayan hırsın sebebi? Neden karşısına gönlüne göre bir kişi çıktığında onu kalbinde en güzel yere oturtup gözü gibi bakmaz ki O'na insan.. Neden hedefine odaklanarak çalışmasını tamamlayıp, arkasından umutla beklemez de; saatlerini o hırs dolu planları ile harcar, uykularını haram eder kendine? Neden doymaz evine getirdiği ekmeğe...


Huzur ile emek vererek, sonrasında beklemek en güzel formül iken kimdir bizi durmadan yolumuzdan çevirerek içimizi kemiren?

Deryasu
deryasu.blogger.com